Tutsak Güneş Kitabının Özeti – Ayşe Kulin
Kitabın Adı: | Tutsak Güneş |
Yazarı: | Ayşe Kulin |
Sayfa Sayısı: | 440 |
Yayın Evi: | Remzi Yayınevi |
Yayın Tarihi | 2015 |
Kitabın Türü: | Roman |
Orijinal Dil: | Türkçe |
ISBN: | 9786051419336 |
Fiyatı: | 24 TL |
Ayşe Kulin’in son eseri olan Tutsak Güneş romanında son zamanlarda sık sık karşılaşabildiğimiz erkek üstünlüğü ele alınmaktadır.
Erkeklerin sorgusuz sualsiz egemen oldukları bir toplum düşünün. Bu toplumda kadınların yeri yeteri kadar çocuk doğurabilmek ve evinin kadını olabilmek. Eğer bir kadın çocuk doğurmayı bırakın en az üç çocuk doğuramıyorsa o kadının kusurlu sayıldığı bir toplum tek bir genel merkez üzerinden yönetilmektedir.
Bu yönetim merkezi bir ailenin yönetimi altında. Babadan oğula geçen bir yönetim şekli ile el değiştirmektedir. İnsanlar için hayatı kolaylaştıran birçok özellik bulunmaktda. Bunlar arasında toz halindeki yiyecekler, normal telefon yerine aynı görevi gören bileklik şeklindeki telefonlar vb. sayılabilir. Bunların yanında bir de merkezin katı kuralları bulunmakta. Merkezdekiler mutlaka kapalı giymek ve başlarına başlık takmak zorundadır.
Kadının bu toplumdaki yeri erkekten daima sonra gelmektedir. En güzel okullara yerleştirmede önce erkeklerden başlanmaktadır.
Bu ülkede yaşayan Prof. Yuna sadece bir çocuk doğurduğu için kocasından boşanır. Yuna’nın tek bir oğlu olan Regan henüz çok ufakken merkezin en önemli okulunda yetiştirilir ve çok önemli bir mevkide görev alır. Yuna ise hayatıyla ilgili bazı noktaları hatırlamaz ve bunların peşine düşer. Bazı bilgileri araştıran Yuna bu bilgilerin araştırılmasının yasak olduğunu bildiği içim Merkez dışında yer alan bir Kanton’da bu bilgileri araştırır. Burada Tamur diye birisiyle tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Tamur, Yuna’ya yasak olan birçok bilgiyi gösterir ve Yuna artık Merkez ile ilgili bazı sorgulamalara başlar.
Bu durumun farkında olan Regan, annesine durum hakkında bilgi verir ve Tamur’la görüşmemesi gerektiğini söyler. Bir süre Tamur’la görüşmeye ara veren Yuna. Tamur’un görüşmesini istediği bir kişi olan Kutkar ise kaçırılmıştı. Bu durum üzerine sistemi sorgulamaya başlayan Yuna, aslında berbat bir sistemde, oldukça kötü bir ülkede yaşadığını fark eder.
Durum kötüye gidiyordu ve halk artık isyanlara başlar. Sürekli eylemler, protestolar oluyor aleni bir şekilde insanlar robotlar tarafından katledilir. Regan da artık içten içe bir muhalif olur. Yaşananlar ve gördükleri onu ülkesine soğutur. Yuna’nın annesi de yine bir eylem sırasında en önlerde yer almış ve robotlar tarafından öldürülür.
Ülkenin üstünde bir gök cismi bulunmaktaydı. Merkez’in yöneticisi konumunda bulunan Oğulhan başka ülkelerin yöneticileri ile anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre gök cismi kendi ülkesinin üstünde kalmaya devam edecek ve buna karşılık diğer ülkeler para verecekti. Bu anlaşma Regan tarafından muhaliflere verilir. Ve Merkez muhaliflerle anlaşmak zorunda kalır.
Bu anlaşmayla birlikte gelen yeni düzende herkes eski hayatına göre refaha kavuşmuştur. Her şey güzel giderken Oğulhan savaş kararı alır. Bu haberi uçakta seyahate çıkmak üzere duyan Yuna ve Tamur bu durum karşısında ne yapacak? Uçaktan inecekler mi yoksa tatile, başka bir ülkeye mi gidecek?
Editörün Notu: Açıkçası bu kitap bana George Orwell’in 1984 kitabını anımsatmadı değil. Sizce de öyle değil mi?
George Orwell’in 1984 adlı kitabının özetini buradan okuyabilirsiniz. (Eklenecek)
çok beğendim