KİTABIN ADI:SUNA’NIN SERÇELERİ
KİTABIN YAZARI:GÜLTEN DAYIOĞLU
SAYFA SAYISI:160
YAYINEVİ:ALTIN KİTAPLAR
Suna’nın Serçeleri Roman Özeti, Gülten Dayıoğlu Suna’nın Serçeleri kitabının kısa özetini çıkarmaya çalıştım. Geniş bir özet olarak da kullanılabilir gibi 🙂
NOT: Kitabın 2 özeti bulunmaktadır, istediğinizi kullanabilirsiniz. hangisoru.com
Suna’nın Serçeleri Gülten Dayıoğlu Kitap Özeti
KİTABIN ÖZETİ….. (1. özeti)
Okul çıkışı mahallede ayaktopu oynayan çocukların oyunun en heycanlı yerinde küçük bir kız çocuğu gelir ve çocukların topunu alıp koşmaya başlar.Çocuklar
oyunun en güzel yerinde toplarının kaçırılmasına sinirlenir ve kızın arkasından koşmaya başlar.
-ORHAN:Suna at o topu çabuk yoksa fena olacak diye bağırdı.
Suna biraz yavaşladıktan sonra çocuklar dahada hızlanmaya başladılar.suna yerden bir taş alıp çocukların önüne fırlattı
-SUNA:Bu taşı geçen erkek değildir dedi.
-ORHAN:Seni elime geçirirsem bir güzel pataklayacağım dedi.
-SUNA:Durun beni dinleyin.Sizden banada ayaktopu öğretmenizi istemiştim ama bana öğretmadiniz dedi
-ORHAN:Ayaktopu erkek oyunudur kızlar oynamaz hem incecik bacaklarını kırmak mı istiyorsun dedi.
-SUNA:Butopu neden kaçırdım biliyormusunuz?
-ORHAN:Hayır ama yakalarsam döveceğim dedi.
-SUNA:Size bacaklarımın ne kadar güçlü olduğunu ve ayaktopu oynayabileceğimi göstermek istedim dedi.
-SUNA:Size bir şartla topunuzu veririm yarın beni de oynatacaksınız söz mü?
-ORHAN:Hadi ver şu topu artık
-SUNA:Önce söz verin dedi
-ÇOCUKLAR:Söööz dediler hep bir ağızdan
-SUNA:Atıyorum topu tutun dedi
çocuklara doğru topu atıp evin yolunu tuttu….
Ertesi gün Sunada çocuklarla ayaktopu oynayacaklardı.Bir süre oynadıktan sonra top yaşlı bir teyzenin bahçesine kaçtı.Orhanların topu sürekli bu bahçeye kaçtığı içiç yaşlı kadın onlara sinşrlrnmiş ve topunuzu birdaha yakalarsam keserim demişti.Bu yüzden çocuklar oraya gitmeye korkuyorlardı.Hepsi Suna’yabakıyordu Suna lütfen sen git hem sana birşey demez seni çok seviyor.Suna bahçeye atladı ve topu sokağa attı.Top birden yuvarlanarak caddeye doğru ilerledi Suna topun peşinden giderken bir çukura düştü ve üzerine çimento döküldü.Etraftakiler koşarak Suna’ya yardım ederek onu oradan çıkardılar ve annesine haber verdiler Annesi duyar duymaz geldi ve Suna’yı hastaneye götürdü doktor Suna’nın 2 ay yürüyemeyeceğini söyledi.
Suna’nın bu durumunu öğrenen öğretmenleri ve arkadaşları 1 hafta ders işleyemediler.Suna bir gün evde tek başına pencere kenarında otururken küçük bir serçenin soğuktan üşüdüğünü gördü onu içeriye aldı ve karnını doyurdu.ertesi gün serçe oreya arkadaşlarınıda çağırmıştı Suna buna çok sevindi ama hepsini birbirinden nasıl ayırt edeceğini düşündü.Onlara bir isim vermeye karar verdiama hepsi birbirineçok benziyordu.Suna onların ayaklarına renkli ipler bağlamayı düşündü böylece hepsinin ismini koymuş olacaktı.Suna ayaklarına ipi bağlarken bir serçenin kanadında kara bir leke olduğunu gördü Suna bu serçeye Karakanat demeye karar verdi.Suna artık her sabah pencerenin önüne annesine serçeler için yemek koyduruyordu.Böyle kış bitmiş bahar gelmişti ama Suna ‘nın bacakları henüz iyileşmemişti.Bir gün Karakanat gelerek artık bahar geldiğini ve karınlarını ormanda doyurabileceklerini söyledi.Suna bu duruma çok üzüldü.
-KARAKANAT:Üzülme Suna her hafta birimiz gelip sana hikaye anlatyabiliriz.Böylece bacakların iyiyleşene kadar yalnız kalmazsın dedi .
Sunanın burnunu yavaşça gagalayarak uçup gitti.Bir hafta sonra karakanat gelerek sunaya bir hikaye anlatacaktı suna o günü dört gözle bekliyordu o bir hafta boyunca hangi hikayeyi analatacağına dair düşüncelere dalıyordu ki karakanat gelidi.Suna merakla hangi hikayeyi anlatacağını sordu.karakanat ona BENCİL KARGA hikayesini anlatacağını söyledi ve hikayeyi anlatmaya başladı.suna karakanatın anlattığı hikayeyeyi o kadar beğenmişti ki haftaya anlatılacak hikayeyi merakla bekliyordu.Suna her hafta gelen serçeleri anlattığı hikayelerden kendine bir ders öıkarıyor ve bunları hayatında uyguluyor ve aynı zamanda ailesi ve etrafındaki arkadaşlarına bu hikayeleri anlatıyordu.Bir gün annnesi Suna’ya yeni ayakkabılar alacağını söyledi.Ayakkabıcıya gittiklerinde oradaki adam Suna’nın bacaklarındaki yanık izlerini görünce ürktü ve gözlerini kapattı.Suna bu duruma çok üzüldü ve ayakkabılarını çıkararak eve doğru koştu.annnesi Suna’nın bu durumuna çok üzülüyordu.Anneside Suna’nın arkasından eve geldi.Suna’yı pencerinin kenerında tekrar serçeleri beklerken görünce onu kırmamak için birşey söylemedi serçeler geldiğinde Suna onlara ne anlatacaklarını sordu yavru serçeler Suna’ya SOYLU KÖPEK VE SOYSUZ KÖPEK hikayesini anlatacaklarını söylediler. Hikaye bittikten sonra yavru serçeler Suna’nın bıurnunu yavaşça tek tek gagalayarak sunaya veda edip uçtular.
Annesi Suna’nın yanına gelerek ona tam birşey söyleyecektiki Suna annesini sözünü kesip biliyorum anneciğim seni çok üzdüm serçelerin konuşmasını ve hikaye anlatmalarını ben uydurdum.Bacaklarım iyileşince bu duruma son vereceğim dedi.Annesi Suna’ya artık yavaş yavaş yürüme egzersizleri yapmaya başlamalısın dedi.Suna bu duruma çok sevindi,hemen ayağa kalkıp yürümeye başladı ama bir adım attıktan sonra yere düşüyordu.Ertesi sabah tekrar Karakanat gelmişti.Karakanat Suna’nın yürüdüğünü görünce çok sevindi.Suna artık umudunu yitirmişti,Karakanat onu üzgün görünce ne olduğunu sordu. Suna artık yürüyemem dedi.Karakanat umudunu kaybetme pembe serçenin yavruları bile uçamadıkları zaman pes etmediler sende pes etme dedi.Suna haklısın Karakanat pes etmeyeceğim hergün egzersiz yapıp yürüyeceğim dedi.Suna artık her gün egzersiz yapıyor ve günden güne daha iyi yürüyordu.Suna en sonunda tamamen yürümeye başladı ve okuluna geri döndü………
SON
Suna’nın Serçeleri Kitap Özeti (2. Farklı bir özet kısa isteyenler için ziyaretçilerimizden Selva tarafından gönderilmiştir.)
Suna hep erkeklerle ayak topu oynamak istiyordu.Bir gün çocukların elinden topu alıp koşmaya başladı.çocuklar ona:Suna bu erkek oyunu diye tutturuyorlardı.Sonunda Suna ya 1 şans verdiler. Ama Suna topu yanlışlıkla Zeynep hanım ın bahçesine düşürdüler ve erkekler:N olur Suna top sen al dediler.Suna tamam diyerek topu almak için Zeynep hanım ın bahçesine girdi.Topu alıp çıktığı anda top birden ellerinden düşüp yokuşa doğru yuvarlandı.Suna onu almak amacıyla koştu ama oradaki yeni dökülmüş çimentoyu fark etmedi ve bir anda çimentoya düştü.Suna ağlaya ağlaya yardım istedi ve onu orada çalışan adamlar kurtardı.Suna artık yürüyemiyordu.Kış günü hava soğumaya başladı.Suna camdan bakarken birden bir serçe donarcasına pencerenin önünde duruyordu Suna annesini çağırdı annesi serçeye acıyarak onu içeri aldı.Suna serçeyi çok sevmişti.Ama bu uzun sürmeden annesi serçeyi dışarı bıraktı.Suna o günden sonra hiç mutlu olmadı.Annesi yaptığına pişmandı.Sonunda Suna nın penceresine ekmek kırıntıları kodu ve gelmesi ümidine beklediler.Sonunda Suna serçesini gördü ama bu sefer yanında tam 15 serçe oldu.Kısa zaman sonra serçeler Suna ya alışmıştı.
Artık pencereden içeri giriyor odada dolaşıp tekrar çıkıyorlardı.Sonunda Suna onları yırt edebilmek için pençekerine farklı renklerde ip bağladı.Sonunda kış bitti,çiçekler açtı ağaçlar meyve vermeye başladı.Artık serçeler gelmiyordu.Suna bu duruma çok üzülüyordu.Kısa süre sonra penceresinde ilk gördüğü serçe belirdi.Suna onu içeri alarak öpmeye başladı.Ve serçe birden dile geldi:Merak etme biz seni bırakmadık sadece kış geçtiği için kendimiz avlanıyoruz.dedi.Ama sen bizi hep besledin üzgün olmana dayanamadık.İstersen beni bir kafese koy.dedi.
Suna:olmaz.Diye girişti.Seninde diyer serçeler gibi kırlarda gezinmen lazım dedi.O zaman şöyle birşey yapalım dedi serçe:Her hafta 1 serçe gelip sana hikaye anlasın dedi.Suna buna çok sevindi.Ve serçe hikayesini anlatmaya başladı.Böylelikle 12 serçede ona hikaye anlattı.Ama Pembe serçe 2 yavru doğurduğu için suna her hafta 1 hikayeyle iyleşmeye başladı.
pışııııııttt
Canlarım kim bu kitabı kim yazdıysa o kişi bu kitabı daha güzel özetini çıkarır. selvanın yazdığınıda beğendim ama GÜLTEN DAYIOĞLU’NUN özeti bence daha güzel olmuş selvanında sgüzel olmuş ama biraz geliştirilmeli :*
haklısın
bence herkez selvanın yazdığı özeti beğendi özet dediğin böyle olur kardeşim *_*
🙂 bence selvanın yazdığı çok güzel olmuş
Ben Bu Özeti Burdan Baktım Ama Selva’nın Yazdığını Daha Çok Beğendiğim İçin Selvanın Kini Yazdım Ama Merak Etmeyin Benimde Selva Gibi Benim De Suna’nın Şerçeleri Kitabı Var.
Ama Öyle Güzeldiki Selvanın Yazdığı Özet Öğretmenim Onu Panoya Astı Yalan Atmıyorum Ama Arkadaşlar Yalan Atıyo Zannetmeyin
Suna hep erkeklerle ayak topu oynamak istiyordu.Bir gün çocukların elinden topu alıp koşmaya başladı.çocuklar ona:Suna bu erkek oyunu diye tutturuyorlardı.Sonunda Suna ya 1 şans verdiler. Ama Suna topu yanlışlıkla Zeynep hanım ın bahçesine düşürdüler ve erkekler:N olur Suna top sen al dediler.Suna tamam diyerek topu almak için Zeynep hanım ın bahçesine girdi.Topu alıp çıktığı anda top birden ellerinden düşüp yokuşa doğru yuvarlandı.Suna onu almak amacıyla koştu ama oradaki yeni dökülmüş çimentoyu fark etmedi ve bir anda çimentoya düştü.Suna ağlaya ağlaya yardım istedi ve onu orada çalışan adamlar kurtardı.Suna artık yürüyemiyordu.Kış günü hava soğumaya başladı.Suna camdan bakarken birden bir serçe donarcasına pencerenin önünde duruyordu Suna annesini çağırdı annesi serçeye acıyarak onu içeri aldı.Suna serçeyi çok sevmişti.Ama bu uzun sürmeden annesi serçeyi dışarı bıraktı.Suna o günden sonra hiç mutlu olmadı.Annesi yaptığına pişmandı.Sonunda Suna nın penceresine ekmek kırıntıları kodu ve gelmesi ümidine beklediler.Sonunda Suna serçesini gördü ama bu sefer yanında tam 15 serçe oldu.Kısa zaman sonra serçeler Suna ya alışmıştı.Artık pencereden içeri giriyor odada dolaşıp tekrar çıkıyorlardı.Sonunda Suna onları yırt edebilmek için pençekerine farklı renklerde ip bağladı.Sonunda kış bitti,çiçekler açtı ağaçlar meyve vermeye başladı.Artık serçeler gelmiyordu.Suna bu duruma çok üzülüyordu.Kısa süre sonra penceresinde ilk gördüğü serçe belirdi.Suna onu içeri alarak öpmeye başladı.Ve serçe birden dile geldi:Merak etme biz seni bırakmadık sadece kış geçtiği için kendimiz avlanıyoruz.dedi.Ama sen bizi hep besledin üzgün olmana dayanamadık.İstersen beni bir kafese koy.dedi.Suna:olmaz.Diye girişti.Seninde diyer serçeler gibi kırlarda gezinmen lazım dedi.O zaman şöyle birşey yapalım dedi serçe:Her hafta 1 serçe gelip sana hikaye anlasın dedi.Suna buna çok sevindi.Ve serçe hikayesini anlatmaya başladı.Böylelikle 12 serçede ona hikaye anlattı.Ama Pembe serçe 2 yavru doğurduğu için suna her hafta 1 hikayeyle iyleşmeye başladı.
kısa özet dediğin bu olur.Merak etmeyin bende Suna nın Serçeleri kitabı var.
Özetiniz için teşekkürler, sizin özetinizden de yararlananlar olacaktır mutlaka.
canım benim çok güzel olmuş ellerine şağlık
teşekkürler selva
lütfen yaa biraz kısa olsun resmen kitabın tamamı8nı yazmışsınız ya 🙁
Teşekkürler çok güzel bir özet olmuş bizim yrn ktp snvmz var ve ben bu kitabı almamıştım ama şimdi biliyorum
Çok güzelmiş çok beğendim saolun
lütfen kaç lira olduğunu da yazar mısınızzzz çoook gerekliiii lütfennnnn
lütfen kaç lira olduğunu da yazar mısınızzzz çoook gerekliiii
Kitabı internet üzerinden 4 ile 7 lira arası bir fiyata alabilirsiniz.
15$
sanane 5tl 10tl napıcan