Şeker Portakalı Kitap Özeti (Jose Mauro De Vasconcelos) 41 31.03.2015 tarihinde ZEHRA ERTÜRKLER aracılığı ile paylaşılma sunuldu..
Şeker Portakalı dünya klasikleri arasında yer alır. Aynı zamanda MEB’in 100 temel eser ortaokul listesinde de yer almaktadır. Aşağıda Şeker Portakalı kitabının yazarı, yayınevi, sayfa sayısı, kişileri, kısa özeti, ya da geniş özeti, karakter özellikleri ve kitap özetini bulabilirsiniz.
Jose Mauro De Vasconcelos birbirinden farklı işlerde çalışmıştır fakat yazı yazmak bunlar arasında değildir. Sonraları yazı yazmaya başlayan Jose Mauro De Vasconcelos çok kısa bir süre içerisinde Şeker Portakalı kitabını bitirmiş ve bu kitap sayesinde büyük bir üne kavuşmuştur.
Şeker Portakalı kitabı hayatın kendisidir diyebiliriz. Kitabı okurken kendi anılarınızdan da parçalar bulacaksınız.
Şeker Portakalı Kitabının yazarı: Jose Mauro De Vasconcelos
Kitabın sayfa sayısı: 183
Şeker Portakalı Kitabının Türü: Roman
Kitabın konusu: Yoksul bir ailede yaşayan Zeze’nin başından geçenler anlatılmaktadır.
Kitabın kişileri, karakter özellikleri: Kitabın özetinden sonra verilmiştir.
Şeker Portakalı Kitap Özeti
Kitabın kahramanı 5 yaşındaki Zeze’dir. Zeze oldukça yoksul bir ailenin beş çocuğundan birisidir. Henüz çok ufak olmasına rağmen oldukça akıllı ve bir o kadar da afacandır. Bu yüzden oturdukları mahalle onu şeytan olarak anmaktadır.
Yaşının getirdiği özellikle birlikte oldukça sorgulayıcı olan Zeze etrafındaki her şeyin ne olduğunu çözmeye çalışmaktadır. Yaşıtlarına göre okumayı oldukça hızlı öğrenmiştir. Zeze’nin şeytan olmadığını ablası ve öğretmeni bilmektedir.
Zeze oldukça yoksul bir ailede yaşamaktadır ve babasının işsiz olması durumu daha da zora sokmuştur. Bu işsizlik onların mahalleden taşınmalarına sebep olacaktır. Bu durum Zeze’yi çok üzmüştür. Bu üzüntüsünü dindirmek için ona bir şeker portakalı fidanı verilir. Şeker portakalı fidanı normal bir fidan değildir. Bu Şeker portakalı aynı zamanda konuşmaktadır. Bu durum Zeze’yi çok mutlu etmiştir. Yaşadığı her şeyi şeker portakalına anlatmaktadır.
Zaman geçmekte ve yeni yıl yaklaşmaktadır. Gelenek gereği çocuklar babalarından yeni yılda yeni hediyeler alırlar. Fakat Zeze ailesinin çok yoksul olduğunun farkındadır ve böyle bir beklenti içine girmek istememektedir. Yine de yeni yıl gecesi odasında otururken babasının ona armağan alıp almadığını kontrol etmek için kapısını açar ve karşısında yaşlı gözlerle ona bakan babasını bulur. Babasını çok üzdüğünü gören Zeze duruma oldukça üzülür ve bu durumu düzeltmek ister. Bunu da babasına armağan alarak yapmak ister. Bunun için ayakkabı boyacılığı yapmaya başlayan Zeze’nin işleri pek de istediği gibi gitmese de babasına armağan alacak parayı biriktirmeyi başarır. Babasına armağanı veren Zeze oldukça sevinir.
Zeze hem oldukça yaramaz hem de oldukça iyi kalpli bir melektir. Yaptığı yaramazlıklar çevresini çileden çıkarsa da düşünceli davranışları da örnek timsalidir. Öğretmeninin vazosunu çiçeksiz gördü mü dayanamaz, öğretmeni çiçeksiz vazo görmesin diye mutlaka durumu düzeltmek için gayret gösterir.
Zeze, mahallesindeki bir arabayı oldukça beğenmektedir. Ve bu araba Portekizli diye anılan birisinindir. Zeze her zaman bu arabanın arkasına asılarak havayı, rüzgarı tadabilmeyi istemiştir. Bu düşüncesini bir gün harekete geçirmeye karar verir fakat denemesi başarısız olur. Portekizliden dayak yiyen Zeze, onu öldürmeye yemin eder.
O günden sonra Portekizli ile arasında sıkıntılar bitmez ve sürekli Portekizliden kaçmak zorunda kalır. Bir gün oyun sırasında kendini yaralar fakat dayak yemekten çekindiği için bunu ailesine belli etmez. Yine bir gün okula gittiği sırada yarası yüzünden düzgün yürüyemez ve topallar. Portekizli onu arabasıyla eczaneye götürür, yarasına baktırır. Ona yiyecek bir şeyler ısmarlar. Zeze, Portekizlinin iyi bir insan olduğunu görür. Ve sürekli birlikte vakit geçirmeye başlarlar. Zeze, Portekizliyi öyle sever ki onu tıpkı bir baba gibi sever.
Zeze için zor günler artık kapıya dayanmıştır. Her gün ailesinden dayak yiyen Zeze bu durumu ne kadar kabullense de en son yediği dayak yüzünden adım atamaz hale gelmiştir. Artık ölümü düşünmekte ve bunun da planını yapmakta olan Zeze, aldığı bir haber üzerine yıkılır. Hayatında en çok sevdiği insan olan Portekizli arabasında iken tren çarpar ve araba paramparça olur, bu kazada da Portekizli ölür. Bu olay sonucu yıkılan Zeze’ye son bir darbe de Şeker portakalının kesilmesi olacaktır. Şeker portakalının üzerinden yol geçeceği için kesilmesi gerektiği haberi Zeze’yi iyiden iyiye yıkar.
Zeze, artık konuşmaz olmuştur. Mahallede onu şeytan olarak gören herkes Zeze’nin bu durumuna üzülmeye başlamış ve onu görmeye gitmiştir. Fakat Zeze kimseyle konuşmak istemez. Sadece şeker portakalı ile konuşur ki onun da zamanı artık dolmak üzeredir.
Yaşanan bütün olumsuz hayat şartlarına rağmen Zeze hayata kaldığı yerden yürümek zorundadır…
Şeker Portakalı Kitabının kişileri, karakter özellikleri:
Zeze, kitabın baş kahramanıdır. Oldukça zeki bir çocuktur, bir o kadar da yaramazdır. Oldukça düşünceli bir yapısı da vardır.
Cecilia Paim (Öğretmen): Zeze’nin öğretmeni iyi yürekli bir öğretmendir ve Zeze’yi de oldukça sevmekte ve onun zeki ve iyi biri olduğuna inanmaktadır.
Manuel Valadares (Portekizli): İyiliksever bir insan olan Portekizli ile Zeze başlarda iyi anlaşamasalar da sonraları çok iyi arkadaş olmuştur. Portekizli babacan ve yardımsever birisidir.
Bay Paulo (Baba): İşsizlik yüzünden oldukça sıkıntılı bir ruh haline sahiptir bu yüzden çocuklarına karşı iyi yürekli ve sabırlı davranmayı pek başaramaz.
Minguinho (Xururuguinho): Şeker portakalının adıdır. Zeze’nin çok sevdiği bir ağaçtır.
Luis: Zeze’nin kardeşi ve aynı zamanda da ailenin en küçük ferdidir. Herkes onu çok sever.
Totoca: Zeze’nin abisidir. Sadece kendisini düşünür ve dengesiz tavırları vardır.
Jandira: Zeze’nin ablası olan Jandira vaktini romanlarla ve aşıklarını düşünerek geçirir.
Lala: Zeze’nin bir başka ablası olan Lala ilk zamanlarda Zeze ile oldukça ilgilenir fakat sonradan ilgilenmeyi bırakır ve aşıklarıyla daha çok ilgilenir.
Gloria: Zeze’ye karşı en iyi yürekli ve en anlayışlı olan kişi ablası Gloria’dır. Her zaman ona karşı sabırlı, sevecen ve koruyucu olmuştur.
Anne: Anne bu romanda pek hissedilmemektedir. Bunun nedeni ise babanın işsiz olması yüzünden anne bu ailede çalışan bir bireydir ve çocuklarına, ailesine zaman ayıramaz.
Şeker Portakalı kitabının başka yerde olmayan kısa özetini burada da yazdık.
bu ne la *** gıbı
güvenemiyorum boş da çıkabilir
Sjsjdjsjs??
Gercekten cok beğendim ellerinize sağlık cok yardimci oldu.