Robinson Crusoe birçoğumuzun bildiği ünlü bir eserdir. Kitap Daniel Defoe tarafından yazılmış ve birçok dile çevrilip, defalarca basılmıştır. Robinson Crusoe kitabının özeti, Robinson Crusoe kitabının kişileri, karakter özellikleri ve sayfa sayısını aşağıdan okuyabilirsiniz.
Kitabın adı: Robinson Crusoe
Kitabın yazarı: Daniel Defoe
Kitabın türü: Roman
Kitabın sayfa sayısı: 560
Kitabın konusu: Macera peşinde olan Robinson Crusoe’un yolculuk ve adadaki maceraları anlatılır.
Robinson Crusoe kitabının özeti:
Robinson Crusoe oldukça hareketli ve macera seven bir kişidir. Bu sebeple birçok kişinin yaşayamayacağı maceralar yaşayacaktır. Robinson’un babası onun avukat olmasını istemektedir. Robinson ise macera peşinde koşmak ister ve henüz 19 yaşındayken limandaki Londra gemisine binerek oradan uzaklaşır.
Gemi açıldıktan kısa bir süre sonra şiddetli bir fırtına çıkar. Fırtına sırasında oldukça gerilen Robinson Crusoe, fırtına diner dinmez karaya vardığında ailesini dinleyeceğini ve bu macera düşkünlüğünden vaz geçeceğine dair kendisine söz verir. Fırtına diner ve Robinson gemiden iner. Bu sefer vermiş olduğu sözü unutur e tekrar denize açılmak ister. Robinson bir sonraki seferinde Afrika’ya giden bir gemide çalışmaya başlar. Gemi yolculuk sırasında Faslı korsanlar tarafından saldırıya uğrar. Gemideki herkes esir alınır. Robinson da bunların arasındadır ve köle olarak satılır. Oradan bir kayıkla kaçmayı başarır ve Portekiz şilebi sayesinde kurtulur.
Bu kez Afrika’ya mal götüren bir gemiye biner, orada çalışmaya başlar. Gemi yolda Faslı korsanların hücumuna uğrar. Gemide bulunanlar tutsak edilir. Robinson da bir köle olarak satılır. Ama her şeyi göze alıp bir kayıkla kaçar. Bir süre sonra Portekiz şilebi tarafından kurtarılır. Şekerkamışı tarımı yapmaya başlayan Robinson köleye ihtiyaç duyar ve köleye ihtiyacı olan birisiyle Afrika’dan köle getirmek için yola çıkmaya karar verir. Fakat yolculuk sırasında Robinson’un içinde olduğu gemi batar ve Robinson dışındaki herkes ölür. Denizdeki dalgalar onu ıssız bir adaya kadar sürükler.
Dalgalar onu bu bilinmeyen adaya sürükler. Gemi tamamıyla batmamıştır ve bir sonraki gün Robinson gemiye kadar yüzerek gider ve kurtulanları, ihtiyacı olabilecekleri adaya getirir. Ufak bir sal yaparak on beş gün boyunca gemide işine yarayacak ne varsa gide gele gide gele adaya getirir. Getirdiği eşyalar arasında İngiliz altınları da vardır. Bu altınların hiçbir işe yaramayacağını bilse de yine de almıştır. Bu adada hayatını sürdürebileceğini düşünür ve yaşadıklarını not eder. Yaşadıklarının etkisini atlattıktan sonra adadaki yaşamı için harekete geçer Robinson, kendisine bir ev yapmaya başlar. Karnını doyurabilmek için adadaki yaban keçilerini yakalar ve derilerini de kurutur.
Gemide bulduğu arpa ve mısırı yanlış ekerek boşa harcar. Yakındaki adalara gidebilmek için kayıp yapmak ister fakat bunda başarılı olamaz.
Nihayet adaya daha iyi uyum sağlayan Robinson, keçileri uysallaştırmayı, evini daha da dayanıklaştırmayı başarır. Aradan 12 yıl geçer. Sahilde yürüdüğü bir sırada sahilde ayak izlerini gören Robinson büyük bir şaşkınlık yaşar.
Bu ayak izlerinin olduğu yerde daha sonra insan kemikleri ve organları görür. Ve bunun yamyamların işi olduğunu, yamyamların getirdikleri tutsakları burada yerken görür. Buna karşı önlemini almış olan Robinson, silahları ve kılıcıyla yamyamlara saldırır, birçoğunu öldürmeyi başarır. Yamyamlar kaçarken bir tutsağı da orada bırakır. Bıraktıkları tutsak da onlar gibi bir yamyamdır. Robinson, bu tutsağı Cuma günü bulduğu için ona “Friday” (Cuma) adını verir.
Cuma, Robinson’un kendisine öğrettiklerini anlamakta oldukça becerilidir. Robinson’dan İngilizceyi de öğrenmeye başlamıştır. Cuma, Robinson’a adada başka tutsakların da bulunduğunu söyler. Bunun üzerine ikisi bu tutsakları kurtarmak için harekete geçerler. Ve tutsakların olduğu adaya gidebilmek için sağlam bir kano yaparlar. Tam yola çıkacakları sırada adaya birçok vahşinin 3 tutsakla geldiğini görürler. Silahlarıyla saldırıya geçerler ve yamyamların çoğunu öldürerek tutsakları kurtarırlar. Tutsaklardan birisi aynı zamanda Cuma’nın babasıdır. Birbirlerine sevgiyle kucaklaşırlar.
Robinson ve Cuma’nın kurtarmış oldukları tutsaklardan birisi Robinson’un daha önce gördüğü yaşlı bir İspanyol’dur. Robinson İspanyol’u ve Cuma’nın babasını beyaz tutsakları kurtarmaları için kanoyla adaya gönderir.
Bu gelişmeler devam ederken bir gün Robinson’un adasından bir İngiliz gemisi görülür. Ve bu gemiden başkaldıran tayfalar tarafından adaya gönderilen kaptan ve 2 gemici adaya gelir. Cuma ve Robinson kaptana yardım ederek gemiyi tekrar almasını sağlarlar. Başkaldıran gemiciler adada kalmayı tercih ederken, gemi de İngiltere’ye doğru yola çıkar. Robinson, Cuma ile birlikte 32 sene sonra İngiltere’ye dönüş yapar.
Sus ……………
Öğretmenin verdiği kitabı okuyamadım burdan yararlandım teşekkür ederim bu arada incaturk kardesim isyan eetme yapıyolr işte yorum:d
3 ya 3
yav sadece ben mi yorum yapacam ya hu öff boşuboşuna bilgisayarın şarjını neden harcıyorum ki ben ya çok öfkeliyim insan girer girerde yorum yapmadan mı çıkar ya ne insanlar var ya tövbe tövbe
isyan etme yapacaz elbet
ya gerçekten çok yararlanıcam bu siteden valla öğretmenin verdiği kitabın özetine buradan bakıyorum çok iyiyim valla