Kitabın adı: Gazoz Ağacı
Kitabın yazarı: Sabahattin Kudret Aksel
Kitabın sayfa sayısı: 288
Gazoz Ağacı Kitap Özeti:
Kitabın başında yazar kitapta anlatılanları geçtiği mahallenin betimlemesini yapmaktadır. Mahalledeki çocukları, bakkalı, mahallenin konumunu bizlere anlatmıştır. Çocukların oynadığı oyunlardan ve büyüklerin de çocuklara zaman zaman katılışından bahseder. (Gazoz ağacı kısa özet)
Mahallede Hacı Emin’in sürekli yoğun müşterisi olan kahvesi vardır. Bu kahve her mevsimde kalabalıktır. Özellikleri akşamları kalabalıklaşan kahvenin gündüz müşterisi pek olmaz. Mahallenin bayanları ise beraberce denizde piknik yaparak güzel vakit geçirirler.
Olay, mahalle delikanlılarından Saim’in mahallenin güzellerinden birisine aşık olması ve ondan gözünü alamamasıyla başlar. Saim’in aşık olduğu kızın evi kahvenin tam karşısındadır. Ve kızın evini görecek şekilde masaya oturan Saim gözünü oradan alamadığı için masada hep yenilir ve her yenilişinde de gazoz ısmarlamak zorunda kalır işte bu yüzden Saim’in lakabı da Gazoz Ağacı olmuştur fakat aşktan gözü başka bir şeyi görmeyen Saim için bunların zerre kadar bir önemi yoktur.
Saim aşkının hasretiyle yanıp tutuşmaktadır. Günlerden bir gün aşık olduğu kızla karşılaşır fakat şakınlık ve heyecandan kayda değer bir şey diyemez. Fakat bu durum fazla sürmez ve Saim bir gün cesaretini toplayıp kıza onu sevdiğini, onunla evlenmek istediğini söyler. Bu andan itibaren Saim’de devrim niteliğinde bir değişiklik olur artık serserilik günleri sona ermiştir ve tek istediği aşık olduğu kızla evlenip mutlu bir yuva sahibi olabilmektir. Bu anlamda ilk adımı da un fabrikasında işe girerek atmıştır. (Gazoz ağacı kitap özeti)
Ve Salim’in hayalleri gerçek olmuştur. Sevdiği kızla evlenip yaşadıkları yerden uzakta başka bir şehirde çatı katında bir ev tutmuştur. Her gün işine gidip gelen Salim aşık olduğu kadının düşüncesiyle tüm yorgunluğunu atmaktadır. Salim’in eşi Melahat ise bu şehre yabancıdır ve tüm gün evde kocasını bekler.
Bir gün Saim, Melahat’i gezmeye götürmek ister. Dışarı gezmeye çıkarlar. Melahat mağazada gördüğü elbiseyi çok beğenir ve Saim’den almasını istese de Saim buna karşı çıkar ve sinirlenir. O elbiseyi görmek bile onun için sinir edici bir unsurdur. Oradan sinemaya geçerler fakat Melahat filmi izlemek istemez oldukça üzgündür ve film boyunca ağlamıştır. O günden sonra her şey değişmiştir. Saim, kalbini titreten o kızla evli olduğunu bilse de artık hiçbir heyecan belirtisi göstermemektedir. Melahat ise evde bütün gün çatlamakta, kimseyi de tanımamaktadır. Dışarı ise tek başına yasaklanmıştır. (Gazoz ağacı geniş özet)
Melahat’in evde yalnız başına kaldığı bir gün, kapının önünde bir delikanlı sigara içer. Bu delikanlı alttaki terzinin çırağıdır. Melahat bunu görür, genç ise bundan kimseye bahsetmemesini ister. Bu tesadüf sonucu karşılaşan insan artık sürekli sohbet etmeye başlarlar. Genç, Melahat’a abla diyek seslense de artık onu sevdiğini ve onunla kaçmak istediğini itiraf etmiştir. Genç hiç şüphe yok ki kocasından daha mutlu eder Melahat’i. Belki de istediği elbiseleri ona bu genç alacaktır? Hayallerini bu gençle birlikte gerçekleştirecektir? Böyle düşünürken aslında Saim’le de bu hayalleri kurarak kaçtığını fakat sonucun kendisi için hüsran olduğunu görür ve aynı sonuç olacaksa bu gençle kaçmanın da nafile olduğunu düşünür. Neticede ikisi de artık kaçıp gitmek isterler fakat bir türlü netlik kazanmaz.
Saim, Melahat’taki farklılıkları görmez değildir. Ama pek de umursamaz açıkçası. Sonrasında eski arkadaşı Osman ile karşılaşır. Osman onu mahalleye kahveye oyun oynamaya davet eder, eski yaşamını özleyen Saim kahveye gider. O gece eve gitmemiştir. Melahat bu durumu çok büyütmez ama ilk defa böyle bir şey olduğu için meraklanmıştır. Saim sonraki gün eve geldiğinde Melahat durumu sorar Saim ise kahveye gittiğini ve oradaki evinde kaldığını söyler. Bu eve gelmemeler artmaya başlar. Bir gün Saim eve geldiğinde Melahat’in evde olmadığını görür. O da eşyalarını alarak mahalleye, oradaki evine döner.
Bir zaman sonra Saim dostlarıyla birlikte geçirdiği bir gece sırasında Beyoğlu’nda Melahat’i görürler. Saim pek umursamaz takılır ve bir şey demez. Melahat’in yanında da dostu vardır ve onları görmez. Öylece yanlarından geçer, gider.