Kitabın Adı: | Bin Muhteşem Güneş |
Yazarı: | Khaled Hosseini |
Sayfa Sayısı: | 430 |
Yayın Evi: | EVEREST YAYINLARI |
Kitabın Türü: | Roman |
Çevirmen: | Püren Özgören |
Orijinal Dil: | İngilizce |
Orijinal Adı: | One Thousand Splendid Suns |
ISBN: | 9752894846 |
Fiyatı: | 15 TL |
Bedava AL | Bedava ALMAK İÇİN TIKLA.. |
Okuyucu Puanı: | [ratings results=”true”] |
Bin Muhteşem Güneş Kitap Özeti
Nana , Celil’le birlikte yasak bir aşk yaşar bunun sonucunda Meryem dünyaya gelir. Celil varklıklı birisidir ve karıları vardır. Şehirde de bir namı olduğu için bu olayın üzerini örtmek için Nana’yi bir kulübede yaşamaya terk eder. Meryem bir harami olduğunu 5 yaşında öğrenir. kulübede yaşadığı sürece Celil, Meryem’i her Perşembe elinde bir hediyeyle ziyarete gider. Bunun dışında Meryem’e Kuran dersi veren Molla Feyzullah ile birlikte Meryem çok iyi anlaşıyorlardı. Nana, Meryem’e hep Celil’in kötü bir adam olduğunu hatta tüm erkeklerin kötü olduğunu aşılamaya çalışır. Meryem küçük yaşlardayken kendisine cinler geldiğini söylerdi geçirdiği krizler sonucu. Fakat Meryem büyüdükçe görüyordu ki bu bir hastalıktan başka bir şey değildi. Meryem bir doğum gününde diğer kardeşlerini tanımak amacıyla bir sinemada buluşmak ister onlarla. Fakat Celil ve Nana bunun olamayacağını belirtir. Nana Meryem’e çok düşkündür ve Celil gittikten sonra Nana’yı kendisi bırakmak istediği ile suçlar ve kendisini bırakıp giderse yaşayamayacağını belirtir.
Günün birinde Meryem başını alır ve Celil’in evine gider. Fakat Celil’in şöförü Celil’in evde olmadığını söyler. Buna rağmen Meryem evin kapısında sabaha kadar bekler. Sabah olunca bir anlık boşluk faydalanarak evin avlusuna kadar hızla girer. O anda pencerede tanıdık bir sima görür fakat o tanıdık sima hemen ortadan kaybolur. Daha sonra Celil’in şöförü Meryem’i zorla alıp evine doğru götürür. Meryem ise annesinin ne kadarda haklı olduğunu düşünür. Şoför onu evine ulaştırdığında görürler ki Nana kendini asmıştır. Meryem yaptığına çok pişman olur. Cenaze günü Celil büyük bir sahiplenme gösterisi yapar. Molla Feyzullah ise omzunda ağlayan kızı teselli etmeye çalışır. Fakat kız ağlamaya devam edince bırakır ağlasın. Cenaze merasimi bitiminde Celil, Meryem’i evine götürür. Birkaç gün kıza iyi davranılır. Fakat sonra kızı bir ayakkabıcıya vermeyi kararlaştırırlar. Meryem ne kadar itiraz etsede Celil’den yardım istese de hiçbir fayda etmez. Kızı Raşit’e verirler. Meryem giderken Celil, Meryem’den helallik istemek ister fakat Meryem net bir tavır koyup oradan Kabil’e yolculuğa eşiyle birlikte çıkar. Raşit ilk zamanlar kıza çok iyi davranır.
Gerdek gecesini bile aylar geçtikten sonra gerçekleştirirler. Daha sonra Meryem hamile kalır. Raşit çok sevinir ve çocuğun erkek olacağından emindir. Fakat bu durum Meryem’i çok üzer. Bir gün Raşit, Meryem’i rahatlatmak amacıyla hamama gönderir. Hamamda bebeği düşürür. Böylece Raşit artık kıza kötü davranışlar sergilemeye başlar. Yemeklerini beğenmez. Hatta bir gün kızın yaptığı pirincin taş gibi olduğunu savunarak kıza dışarıdan getirdiği bir avuç taş yığınını yedirmeye çalışır. Hamamdaki düşen çocuktan sonra Meryem 4 yıl içinde 6 çocuk daha düşürür. Raşit çok tahammülsüz olur ve Meryem’in cahilliğini sürekli yüzüne vurur. Günün birinde Kabil’de halk yönetime el koyar. Bu Kabil’de kâbus gibi olacak günlerin başlangıcıydı.
Meryem’in komşusu olan Fariba, sokak ortasında bir bebek dünyaya getirir. Bebeğin adını Leyla koyarlar. Herkesin bir çocukluk aşkı vardır. Leyla’nınki de Tarık idi. Hatta Raşit onlara Leyla ile Mecnun diye takılırdı. Bunlar tüm çocukluk dönemlerini beraber geçirirler. Fakat Tarık artık 16 yaşına gelince Leyla’nın annesi haklı olarak Leyla’yı elalem laf yapar diye uyarır. Leyla buna uyar fakat yoğun geçen savaş dönemlerinden dolayı Tarık ailesiyle birlikte Kabil’i terk edeceğini belirtince aralarında cinsel bir münakaşa yaşanır ve Tarık her ne kadar Leyla’sız gitmek istemesede ailesiyle birlikte Kabil’den gider. Leyla’nın ailesi ise bu topraklar için Leyla’nın iki abisini feda ettiklerinden gitmeyi kendilerine yakıştıramaz. Fakat Leyla’nın babası bir gün annesini gitmek için ikna edebilir. O gün Leyla babasının kitaplarını satmak için sürekli evden kitap taşıyıp durur. Bir ara kitaplarını götüreceği sıra ev havaya uçurulur. O enkazın altında Leyla annesini ve babasını kaybeder. Fakat onu enkazın altından Meryem kurtarır.
Leyla bilinci kayıp bir şekilde günlerce uyur. Leyla uyandığında Raşit kendisini kendisinin kurtardığı gibi yalanlar söyleyerek Leyla’ya kur yapar ve sonunda bu şekilde burada kalamayacağını milletin laf yapacağını ancak kendisinin karısı olmayı kabul ederse onlarla kalabileceğini Meryem aracılığıyla Leyla’ya iletir ve Leyla kabul eder. Bir dönem Leyla ve Meryem anlaşamazlar. Fakat birbirlerini tanıdıkça severler. Birbirleriyle birlik olup Raşit’e direnirler çoğu zaman. Kısa bir süre sonra Leyla hamile kalır ve o da kız doğurunca Raşit çok kızar. Leyla kızın adını Azize koyar. Bir gün bir adam evlerine gelip Tarık’ın ölüm haberini verdiğinden beri bu böyle sürer gider. Bir gün kaçmaya kalkışacak olurlar fakat başarısız olurlar ve Raşit onları ağır bir cezayla cezalandırır. Daha sonra Leyla bu sefer bir erkek dünyaya getirir ve adı Zalmay olur. Raşit bir gün iflasa uğrar. Varlarını yoklarını satarlar. Bu süre zarfında durumları iyileşinceye kadar bir süre Azize’yi Raşit’in öldüğü yalanıyla bir yetimhaneye bırakırlar.
Bir gün ansızın Tarık çıkagelir ve Raşit’in her şeyi uydurduğu ve eve gelip Tarık’ın ölüm haberini veren adamı da kendi tuttuğu ortaya çıkar. Derken Tarık gider. Akşam olur Raşit eve gelir. Zalmay’dan eve bir erkeğin geldiğini, Leyla’dan o erkeğin Tarık olduğunu öğrenir. Bunun üstüne Zalmay görmesin diye onu bir odaya kitleyerek Leyla’ya Allah ne verdiyse dalar. Tam Raşit, Leyla’yı boğarak öldürmek üzereyken Meryem, Raşit’in kafasına küreği küt diye geçirir. Raşit afallar ayağa kalkıp gitmeye çalışır. Fakat Meryem onu öldürmek zorundadır. Çünkü Meryem, Raşit’i öldürmezse Raşit, Leyla’yı ve kendisini öldürecekti. Meryem Raşit’i öldürür. Daha sonra Leyla Zalmay’ın kilitli olduğu odaya gider ve Raşit’in uzaklara gittiği yalanını söyleyerek çocuğu avutmaya çalışır ve dualar ederek beraber uyurlar. Sabah olur Leyla kendisinin bile zor inandığı kaçış planlarını anlatır Meryem’e. Fakat Meryem ikna olmaz. Teslim olur ve suçunu itiraf ederek her şeyi kabul eder. Leyla,Tarık,Zalmay ve Azize yeni, güzel ve başarılı bir hayata yelken açarken Meryem’in hayatı bir idam cezası ile sonlanır. Leyla, Meryem’in sürekli anlattığı o doğup büyüdüğü yerlere gider.
Molla Feyzullah’ın evini bulur fakat Molla Feyzullah’ın yaşamını yitrdiğini öğrenir. Molla Feyzullah’ın oğlu Leyla’ya Celil’in Meryem’e ulaşmasını istediği bir paket verir. Meryem öldüğü için bunun kendisi açması gerektiğini belirtir. Leyla evine gider. Pakette altınlar ve bir mektup bulur. Mektupta Celil’in öleceğini belirterek helallik istemiş ve pişmanlıklarını belirtmiş olduğunu görür. Artık Kabil’den gitme zamanı gelir. Kabil’den ayrılırlar. Tarık’ın patronunun onlara sunmuş olduğu güzelliklerden faydalanırlar. Leyla sonunda Tarık’a kavuşmuştur. Bu sıralarda Kabil’de artık yeniden demokrasileşme hareketleri başlar. Bunların bilincinde olan Leyla, Tarık’a Kabile gitmek istediği belirtir. Hep birlikte Kabil’e giderler. Kabil’de daha önceden Azize’yi bıraktıkları yetimhaneye giderler. Tarık oranın onarımını yapmış. Leyla ise öğretmenlik yapar ve birçok başarı elde ederler. Kariyer yapan Leyla bu sırada hamile kalır. Şimdi tek sorunları doğacak çocuğun erkek olursa isminin ne olacağıdır. Kız olursa Leyla zaten hangi ismi koyacağını iyi biliyor.