Açlık Kitap Özeti
Andreas çok yoksul bir hayat sürmektedir. Kiralık bir odada yaşamaktadır, yazılar yazmak da yazdığı yazıları gazetelere göndermekte ancak bu şekilde hayatını sürdürebilir. Bazen mecburiyetten park ve bahçelerde kalır gazeteye gönderdiğin yazıları sokakta yazar durumu çok kötüleştiğinde kıyafetlerimi satmak zorunda kalır. Yaşadığım bütün zorluklara rağmen yazar olma hayalini asla unutma bu hayallerinden vazgeçmez sokaklarda gezmek ve yoksulluk çekmek hiç kolay değildir fakat Andreas bunu bir avantaja çevirmiş de pek çok insan arkadaşlık kurmuş bu sayede duygu ve düşünce dünyası zenginleşmiştir, hayal gücü mükemmel boyutlara ulaşmıştır. Yazmaya olan sevgisi ve bağlılığı ile vazgeçilmez tutkusu ile bazen gerçek ve hayal arasındaki o ince çizgide gidip gelmektedir. (Açlık kısa kitap özeti)
İş bulabilmek için çok uğraştı ancak bir sonuç elde edemedi, yoksulluğu gittikçe ağırlaşınca açlık sorunu ile karşı karşıya kalır. Bir süre sonra odasının kirasını dahi ödeyemez, Andreas onurlu biri olduğu için bu durumdan kimseye bahsetmez, içten içe buna üzülür. Çok zorluk çektiği bir anda daha önce yazmış olduğu yazılarından bir tanesi bir gazetede yayınlanır. Bu sayede eline para geçer, bu durum onu çok mutlu eder kirasını ödeyebilecek ve üstüne başına bir şeyler alabilecektir fakat onu mutlu eden esas şey açlıktan kurtulması veya yeni elbiseler almak değil hayatını adadığı yazılarının ilk karşılığını almış olmasıydı. Emeklerinin boşa gitmediğini düşünür, onu mutlu eden asıl şey budur. (Açlık uzun kitap özeti)
Kazandığı para ile bir süre geçimini sağlar, fakat parası bittiğinde yine eski sıkıntılarını yaşamaya başlar. Yine sokaklara düşmek zorunda kalır, açlık bir kez daha onun kapısını çalar, sokaklarda aç gezer ve oldukça üşümektedir. Bilinci ona oyunlar oynamaya başlar, hayaller görür. Gece olduğunda bir teneke atölyesinde yatar Andreas, çok onurlu birisi olduğu için başkalarından yardım istemez. Gözlüklerini rehine olarak bırakmak ister fakat rehineci bunu kabul etmez. Andreas kendisi gibi yoksul olan bir arkadaşının küçük bir desteği ile bir süre açlıktan kurtulur. (Açlık Roman Özeti)
Gazeteye gönderdiği yazılar dilini anlaşılmaz buldukları için yayınlanmaz, açlık bir kez daha en şiddetli şekilde onun karşısındadır. Bir gün açlıktan öyle bir duruma gelir ki parmaklarını dişlerinin arasında ısırarak kendi kanını emer. Fakat buna rağmen yazmaktan kesinlikle vazgeçmez. Yazı yazdığı sırada odasını aydınlatmak için kullandığı mum biter, bakkala giderek bir mum ister, parasını daha sonra vereceğini söyler. Bu sırada bir kadın vardır bakkalda. Kadın da bakkalda alışveriş yapar ,fakat ilginç bir şey yaşanır, bakkal kadının verdiği paranın üstünü Andreas’a verir. Andreas bu parayla gidip yemek yer ve karnı doyar ancak uzun süre yemek yemediği için midesi yemekleri kabul etmez ve yediklerini kusar. Daha sonra bakkalda karşılaştığı kadını bir daha görür. Onunla konuşup sohbet ederler, Andreas kıza aşık olur, fakat uzun süre yaşadığı açlık nedeniyle yaşadıklarının gerçek olup olmadığından şüphe duymaktadır. Yolda giderken bir trafik kazası geçirir, Andreas’ın ayakları yaralanır.(Açlık özeti)
Açlık yine katlanılmaz boyutlara ulaşır Andreas bir kasaba gider ve köpek beslediğini söyleyip köpeklere vermek için kemik ister. Aldığı kemikleri kendisi yer, onu yolda acınacak halde gören bir komutan ona yardım eder ve A0ndreas açlıktan ölümün eşiğine gelmişken adamın yardımı ile bir süre daha hayatta kalır.( Açlık kitabının özeti Knut Hamsun)
Açlık ilerleyince Andreas yazılarına devam edemez, kaldığı otelin sahibi oda kirasını veremediği için Andreas’ı otelden atar, otelden kovulan Andreas, dayanılmaz bir duruma düşer. Limana gider son çare olarak bir gemiye girerek İngiltere’ye doğru yola çıkar artık gemide tayfa olmuştur. Hayallerinden vazgeçip İngiltere’ye giden gemi ile yola koyulur.